GELECEK Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Adalet Bakanı çıkıyor diyor ki; 14 Mayıs akşamı birileri şampanya patlatacakmış, birileri de şükür secdesi yapacakmış. Kime diyorsun sen bunu? Nasıl olur da şükür secdesi ile şampanyayı karşı karşıya getirirsin. Allah aşkına siz secde ile şampanyayı karşı karşıya getiren birine bırakın siyasi bir aktör, gerçekten İslami inanca sahip bir şey diyebilir misiniz? Ama 14 Mayıs akşamı işte bu zihniyetten kurtulduğu için millet şükür secdesi edecek” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, seçim gezileri kapsamında memleketi Konya’daki ikinci gününde Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin il başkanları ve milletvekili adaylarıyla basın toplantısı düzenledi. Konuşmasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamalarını eleştiren Davutoğlu, “Adalet bakanı çıkıyor diyor ki; 14 Mayıs akşamı birileri şampanya patlatacakmış, birileri de şükür secdesi yapacakmış. Kime diyorsun sen bunu? Nasıl olur da şükür secdesi ile şampanyayı karşı karşıya getirirsin sen. Allah aşkına siz secde ile şampanyayı karşı karşıya getiren birine bırakın siyasi bir aktör, gerçekten İslami inanca sahip bir şey diyebilir misiniz? Ama o gün 14 Mayıs akşamı işte bu zihniyetten kurtulduğu için millet şükür secdesi edecek” ifadelerini kullandı.
‘ERDOĞAN KATEGORİK OLARAK TOPLUMU İKİYE BÖLDÜ’Millet İttifakı liderlerinin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılmasıyla ilgili hiçbir açıklamasının olmadığını belirten Davutoğlu şöyle konuştu:
“Son 2-3 hafta içinde kullanılan dile bakınız. Bir de bizim kullandığımız dile. Türkiye’de ilk kez bir cami avlusunda ülkeyi birleştirmesi gereken, ülkeyi mihrap önünde parti farkı olmaksızın herkesin omuz omuza durduğu bir mekanda, ülkenin birleştiği sembol olan Cumhurbaşkanı makamında olan Sayın Erdoğan, cami avlusunda kategorik olarak toplumu ikiye böldü. Biz kendisine geçmiş olsun dileklerimizi buradan iletiyoruz. Allah şifalar versin, uzun ömür versin ama bizim demokrasi tarihimizde hiçbir zaman görülmemiş bir tabloydu. Muhafazakar kitleleri tahrik edercesine, ‘Bunlar Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldırmak istiyor’ dedi. Arkadaşlar, hepimiz cuma namazına gideriz, cami avlusunda oluruz. Oraya girdiğiniz andan itibaren tek kimliğiniz vardır, mümin olmak. Başka kimlik yoktur, parti yoktur. İslam’ın öngördüğü şey bu muydu? Nasıl bir anlayış ki halka her gün ayet ve hadis okuyarak dinden soğutuyor? Çünkü bu halk samimiyet görmek ister, dürüstlük görmek ister. Şimdi size soruyorum. Herke elini vicdanına koysun. Millet İttifakı’nın hangi metninde Diyanet İşleri Başkanı’nı kaldıracağız ifadesi var. Hangi 6 liderden biri çıkıp da biz Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldırmayı düşünüyoruz dedi. Hadi birisi dese Allah aşkına biz buna izin verir miyiz?”
