‘En ölümcül darbeler en yakınlardan gelenlerdir’

Ümran Avcı – “Mutsuzluğumuzun asıl sebebi ısrarla üzerini örttüğümüz, konuşmaktan kaçındığımız, inkâr edip yok saydığımız aile günahlarıydı, hikâyemizin karanlık ve kilitli odalarıydı…”Tarık Tufan, 12’nci romanı “Gece Açan Çiçekler” işte böyle günahlar ve pişmanlıklara batmış bir ailenin yüz yıllık geçmişinin sırlarını ortaya döküyor. Hikâyeye ev sahipliği yapansa İstanbul Vefa’daki Canfeda Konağı ile onun yenik ve mutsuz aile fertleri. Sadece onlar da değil. Tarihi, Osmanlı’ya uzanan paşa yadigârı konağın değişmez misafirleri ressam Fausto Zonaro, eşi Elsa Hanım, Derviş Ali. Diğer yanda konağın günümüzdeki sakinleri Reyhan Hanım, Halide, Zeliha, Cihangir ve Nihal. Fonda ise büyük İstanbul yangınları, tanker faciaları, Osmanlı’nın karanlık zindanları, tekkede zikir çeken dervişler, 31 Mart Vakası, idamlar…

■ “Gece Açan Çiçekler” için aile sırları, işlenen günahlar ve bir yüzleşme kitabı diyebiliriz sanırım…

İstanbul’un orta yerinde Vefa’da bir konak. Canfeda Konağı. Çevrede adı ‘uğursuz’a çıkmış, eski ahşap bir konak. O uğursuzluğun üzerine bulaştığı karakterlerden biri Halide. Halide’nin hayatına dokunduğumuzda sırlar, günahlar, hayal kırıklıkları dökülüyor. Bunun sonunda yüzleşmeler, vicdan azapları, öfkeler ve hüzünler ortalığa saçılıyor. Halide ve kardeşlerinin konakta geçirdiği son gece, on altı yıldır kilitli olan odanın kilidini açmaya karar verdiklerinde günahlar bütün geceyi kaplıyor. Diğer yanda Osmanlı’nın son yıllarında, bir zindanda ölümünü bekleyen Derviş Ali. Kurtulmak için son umudu saray baş ressamı Zonaro. Üsküdarlı bir dervişin, İtalyan bir ressamla dostluğu ve paşa kızı Handan’la kırık bir aşk hikâyesi. Orada da sırlar ve günahlar var. Yüz yıllık bir aile geçmişinde yaşananları anlattım. Değişmeyen duyguları, pişmanlıkları, korkuları, çaresizlikleri…

■ Canfeda Konağı’nın yaralı, küskün ve yenik kadınlarını hikâye ediyorsunuz. Ve bu yaralar hep erkek eliyle açılıyor. İyileri tenzih ederek erkeklerin dünyasına ayna tuttuğunuzu söylemek mümkün mü?  

İnsana en çok acı veren yaralar, en ölümcül darbeler en yakınlarından gelenlerdir. Erkeklerin açtığı yaralar yanında kadınların açtığı yaralar da hikâyenin önemli bir parçası. Halide’nin annesi Reyhan Hanım’ın çocuklarında açtığı yaralar mesela. Dolayısıyla erkekler veya kadınların açtığı yaralardan ziyade ‘en yakınlarımız’ın açtığı yaralara odaklanmaya çalıştım. Ailenin, sevdiklerimizin, değer verdiklerimizin karşısına en savunmasız ve en çıplak hâlimizle çıktığımız için oradan gelen darbeler bizi hazırlıksız yakalar.

■  Hikâye akışındaki gibi yaralı ebeveynler, çocuklarında farklı yaralar açıyor. Anne baba eliyle açılan yaralar iyileşmiyor, travmalar sonraki nesillere sirayet ediyor mu? 

Annemizin, babamızın kaderini yaşadığımızı hissettiğimizde; onlar gibi terk edildiğimizde, onlar gibi yalnızlaştığımızda, onlar gibi yalanlarla çevrildiğimizi fark ettiğimizde nasıl tepki veririz? Bunu geçmişin günahlarının ödenmesi gibi mi görürüz, yoksa hastalıklı aile ilişkilerinin üzerimize yüklediği marazlar olarak mı görürüz? Belki de kader dediğimiz acılar, birbirimize bulaştırdığımız ağır yükler, gizli günahlarımız ve inkâr ettiğimiz suçlarımızdır. Hastalıklı hayatlarımızla baş etmeyi, şifa bulmayı öğrenmedikçe en yakınlarımızı zehirlemeye başlıyoruz. Bunların ötesinde roman bize “aşk, hayattan da ölümden de büyüktür” diyerek aslında kendini gerçekleştirme, ruhunu diriltme yolunu işaret ediyor.

■ Halide’nin tabutuna gelinlik konulmasıyla ilgili satırları okurken ölüme yürüyen, erkek eliyle katledilen kadınlar geçti gözümün önünden… 

Hayatın en acılı, yaralı hikâyeleri kadınların omuzlarında, yüreklerinde saklı duruyor. Hikâyeleri kadınların hayatı üzerinden anlatmak acının derinliğini, sahiciliğini, şiddetini gösteriyor. “Gece Açan Çiçekler”in kadınları, yaşadıkları acılara, hayal kırıklıklarına, düşüşlere rağmen çok güçlü karakterler. Aşklarını, kavgalarını en görkemli şekliyle yaşayan kadınlar. Hayatı güçlü duygularla yaşıyorlar. Yarım kalmışlıkları zaman zaman onları yılgınlığa savursa da hikâyelerini anlatmaktan geri durmuyorlar. 

‘Batılı bir ressamın Doğu’yla kurduğu ilişkiye yeniden bakacağız’

■ Sultan 2. Abdülhamid döneminin saray baş ressamı Fausto Zonaro ile Derviş Ali’nin dostluğu ve bir dervişin resme olan tutkusundan yola çıkarak önyargılarımızı konuşabiliriz… Ki, romandaki karakterler üzerinden bu tür tartışmalara da yer vermişsiniz…

Romanda Üsküdarlı Derviş Ali ve İtalyan Fausto Zonaro üzerinden bazı meseleleri tartışma imkânı yakaladım. Resim üzerinden insanın varoluşu, sureti, hakikati meselesini iki karakter üzerinden derinleştirmeye çalıştım. Doğu ve Batı arasındaki kavrayış farklılıkları, insanın hakikatini yorumlamaları romanın renkli bölümleri olarak ortaya çıktı. Gelenek ve modernlik arasındaki farkları da bu sayede yeniden düşünme imkânı buldum ve okurumla paylaştım. Pek çok yorum ve bilgi, yüzeysel bakışlardan ve önyargılardan ibaret. Bense okurumu başka ihtimaller üzerine düşünmeye davet ediyorum. Batılı bir ressamın Doğu’yla kurduğu ilişkiye okurlarımla yeniden bakacağız. 

Related Posts

Liselerde eğitim 3 yıla mı iniyor? Lise zorunlu eğitim süresi düşecek mi, kaç yıl olacak, liseler 3 sene mi olacak? Bakan Tekin önemli açıklamalarda bulundu!

Liselerde zorunlu eğitim süresinin kısaltılabileceği konusu gündemin öne çıkan konularından birisi oldu. Lise 3 yıla mı inecek? Sorusu da bu nedenle araştırılıyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in liselerde zorunlu eğitim süresinin 3 yıla düşürülebileceğine dair açıklamaları, öğrenciler, veliler ve eğitimciler arasında büyük yankı uyandırdı. 2012’den bu yana uygulanan 4+4+4 sisteminin son 4 yılı olan lise eğitimi, tartışmaların odağında. Bakan Tekin, lise süresinin kısaltılması ve mesleki eğitime erken yönlendirme gibi modellerin masada olduğunu belirtti. Peki, Liselerde eğitim süresi 3 yıla mı inecek? Zorunlu eğitim kısalacak mı, lise 3 sene mi olacak?

EN GÜZEL CUMA MESAJLARI 2025 RESİMLİ YENİ (Cuma akşamı mesajları ve sözleri) | Gönüllere dokunan dualı, ayetli, hadisli, anlamlı, farklı, değişik, uzun, şık, cuma mesajları – En etkileyici cuma günü kutlama mesajı: Hayırlı Cumalar!

Cuma mesajları etkileyici ve resimli 2025 seçenekleri, cuma akşamı gönderilerinde yer almaya başladı. 2025 yılına özel hazırladığımız en güzel, dualı, ayetli ve resimli en güzel cuma mesajları sayesinde siz de yakınlarınıza manevi bir selam gönderebilirsiniz. WhatsApp, SMS, Facebook, Tiktok üzerinden iletilebilecek samimi ve içten mesajlara kadar geniş bir mesaj arşivini sizler için derledik…. Müslüman alemi için büyük bir öneme sahip mübarek cuma gününe kavuşmanın manevi huzuru içerisinde yer alanlar, 9 Mayıs cuma gününde sevdiklerine ‘Hayırlı Cumalar’ dilemek için kısa, değişik ve farklı cuma mesajlarını tercih edecekler. Küs olanların barışmasına, hasta olanların manevi huzur bulmasına vesile olan dualı, ayetli ve hadisli cuma mesajları büyük bir öneme sahip mübarek cuma günlerinde güzel dileklere tercüman oluyor. Hareketli, yazılı, şık, hiç duyulmamış, değişik ve yeni cuma mesajları, en çok ilgi gören cuma sözleri arasında yer alıyor. İşte, 9 Mayıs’a özel, anneye, babaya, ark

Sinan Poyraz öldü mü, yaşıyor mu? Mehmet Akif Sinan Poyraz kimdir?

Sinan Poyraz, sosyal medya dünyasında “Facia Üçlü” ekibiyle tanınan, Vine ve YouTube platformlarında çektiği absürt komedi videolarıyla milyonların sevgisini kazanan bir fenomen ve oyuncu. Adana doğumlu Mehmet Akif Sinan Poyraz, zorlu bir çocukluk geçirmesine rağmen enerjisi ve mizah anlayışıyla geniş bir hayran kitlesine ulaştı. “Karışma Bende” gibi sinema filmlerinde rol alarak beyazperdede de adından söz ettiren Poyraz, son dönemde hakkında çıkan “Sinan Poyraz öldü mü?” iddialarıyla gündeme geldi. Peki, Sinan Poyraz kimdir, öldü mü, yaşıyor mu?

ANNELER GÜNÜ MESAJLARI RESİMLİ 2025 | Hediye notları için en güzel, anlamlı, duygusal, yeni Anneler Günü mesajları ile sözleri – Teyzeye, anneanneye, babaanneye, ablaya, eşe kayınvalideye gönderilecek farklı Anneler Günü kutlama mesajları!

Anneler Günü mesajları 2025 yılının en güzel ve duygusal seçenekleri ile bu sene de gönderileri taçlandıracak. Kısa ve anlamlı Anneler Günü mesajları ve sözleri, annenize verdiğiniz hediye notlarında da duygulara aracı olacak. Duygusal, kısa, uzun ve resimli mesaj seçenekleri, bu özel günde annenizi mutlu etmenin en etkili yollarından. Sevgi, fedakârlık ve sonsuz şefkatin simgesi olan annelerimize duyduğumuz minneti ifade etmenin en özel günü olan Anneler Günü’nde kısa, uzun, duygusal veya resimli Anneler Günü mesajlarıyla annenize unutamayacağı bir sürpriz yapabilirsiniz. En güzel, duygusal, en anlamlı, farklı Anneler Günü kutlama mesajlarıyla annenizin kalbine dokunun! İşte, teyzeye, anneanneye, babaanneye, ablaya, eşe kayınvalideye gönderilecek; yeni, farklı, resimli, değişik, anlamlı Anneler Günü sözlerinden derlemeler…

Hava durumu tahminleri il il 9 Mayıs 2025 | Yarın hava nasıl olacak, İstanbul’da yağmur var mı? Meteoroloji’den son dakika hafta sonu uyarısı: Sıcaklıklar düşecek!

Son dakika hava durumu tahminleri il il Meteoroloji tarafından yayınlandı. İstanbul’da mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıkları hafta sonu yerini sağanak yağışa bırakacak. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son hava durumu değerlendirmelerine göre Batı ve Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Orta Karadeniz geneli, Doğu Anadolu’nun batı ve güneydoğusu ile Güneydoğu Anadolu’nun kuzeyinde sağanak yağış etkili olacak. İstanbul’da ise sıcaklılar pazar günü yağışla birlikte 16 dereceye kadar düşecek. Peki, yarın hava nasıl olacak? İstanbul’da yağmur yağacak mı? İşte, İstanbul, Ankara, İzmir ve il il 9 Mayıs Cuma hava durumu raporu.

Bahçeşehir Kolejinden yurt dışı üniversitelere kabulde büyük rekor

Bahçeşehir Koleji’nin Türkiye genelindeki kampüslerinde eğitim gören 296 öğrenci, dünyanın en prestijli üniversitelerinden bin 136 kabul alarak önemli bir başarıya imza attı. Bu kabullerden 599’u Stanford, Oxford, Imperial, Brown, Columbia ve Princeton gibi dünya sıralamasında ilk 200’deki üniversitelerden geldi. Öğrenciler, aileleri ve öğretmenlerine büyük gurur yaşattı.