Aydın’da Dolu Yağışı Çilek Üreticilerini Mağdur Etti
Türkiye genelinde etkili olan dolu yağışı, Aydın’daki tonaj yapmış durumdaki çilek tarlalarına da zarar verdi. Naylonların bitim yerinde açıkta kalan çilekler, tamamen çürüdü.
Üretici Türkan Sarıkaya, çilek dikiminin zor ve maliyetli bir iş olduğunu belirtirken, en büyük sıkıntılarının arasında artan girdi maliyetleri ve ürünlerinin tarlada düşük fiyata satılması geldiğini ifade etti.
Sarıkaya, tarladan 40-50 liraya alınan çileğin pazarda 100 liraya satıldığını belirterek, aradaki uçurumun kendilerine değil, aracılara yaradığını dile getirdi.
Girdi maliyetlerinden dert yanan Sarıkaya, “Mazot, gübre, işçilik her şey çok pahalı. Tarla kiraları da arttı. Bu işin içinden çıkamıyoruz. İşçilere günlük 900 TL yevmiye verdiği işçilerin topladığı çileğin miktarı 100-150 kilo arasında değişiyor. Bu miktar maliyeti karşılamıyor. İşçilerin daha fazla kazanmasını istiyoruz ama onların eline de fazla bir şey geçmiyor. Aracılar kazanıyor, biz ve işçiler mağduruz” şeklinde konuştu.
Geçen yıla kıyasla zirai ilaç fiyatlarının yüzde 100 zamlandığını dile getiren Sarıkaya, “Sadece bu 5 dekar yere ilaç atmanın maliyeti 20 bin lirayı buluyor. Sulama da elektrikle yapılıyor, elektrik faturaları çok yüksek. Fidan parası, tarla parası derken elimizde bir şey kalmıyor” dedi.
“BİZ ARTIK ET SÜT ALAMIYORUZ”
Tarlada çalışan işçilerden biri, günlük 700 lira yevmiye aldığını belirterek, “Biz artık et, süt, yoğurt alamıyoruz. Her şey çok pahalı. Ev kiraları 10-15 bin lira olmuş. Biz de mağduruz, mal sahipleri de” şeklinde konuştu.
Bir diğer işçi olan Saniye Ayhan, sabah 04.00’te kalkıp 06.00’da işe başladıklarını ve öğlen 13.00’te işi bitirdiklerini söyleyerek, “Günlük 900 lira yevmiye alıyoruz, bunun 200 lirası dayıbaşına gidiyor. Bu para geçinmeye yetmiyor. Hayat çok pahalı. Kurbanlık almak istedik, dananın hissesi 25- 28 bin lira dediler, nasıl alacağız? Geçen gün yağan dolu mal sahibine de çok zarar verdi” şeklinde konuştu.
Bir kadın işçi ise çilek toplama sürecini anlatarak, “Sabah 05.00’te geliyoruz, öğlen 14.00 gibi çıkıyoruz. Ocak sonunda ekiyoruz, mayıs sonuna kadar topluyoruz. Kazandığımız yetmiyor. Altı çocuğum var, oğlum asker. Kızımla birlikte çalışıyoruz, küçük bir bebeğim de var. Biz çalışmazsak başka gelirimiz yok. Eskiden et alabiliyorduk, şimdi alamıyoruz. Bu sene kurban da kesemeyeceğiz. Elimizde hiçbir şey yok. Geçim çok zorlaştı. Bu şartlarda nasıl olacak bilmiyorum” ifadelerini kullandı.